26 Haziran 2009 Cuma

kendisiyle çok uğraştı zaten

michael jackson ölmüş bugün..facebookta herkesin kişisel iletisi bu..bildiğin ölmüş yani..inanmak zor geldi nedense..böyle adamlar hiç ölmeyecekmiş gibi geliyor insana..belki de çocukluğumuzun büyük bir kısmı onların klipleriyle geçtiği için..sanki onlar hep o devasa malikanelerinin bi odasında yaşıyorlar ve öldük diye bizi kandırıyorlar.. sabahleyin anneme haberi verdiğimde "o adam kendisiyle çok uğraştı zaten" dedi. kendisiyle bu kadar uğraşanlar erken mi ölüyor acaba..
tuhaf bi his hakkaten, michael jackson öldü...

22 Haziran 2009 Pazartesi

arada bir de olsa

Ödevlerini yapmıyor, notları da düşük diye 10 yaşındaki kızını döven babaya ‘beş ay boyunca ağaç dikip bakma’ cezası verildi. Ceza, Mardin Midyat ilçesinde yaşayan 10 yaşındaki A.B.’nin polise gidip babasından şikâyetçi olmasıyla gündeme geldi. 42 yaşındaki baba Z.B. gözaltına alındı. Midyat Sulh Ceza Mahkemesi, Z.B.’ye Denetimli Serbestlik Uygulaması kapsamında beş ay ağaç dikme cezası verdi.


genelde aile içi şiddet vakalarının seyri kötü bir levent kırca skeci gibidir..misal karakola başvuran kadına olayı olgunlukla karşılaması öğretilir..ailenin kutsallığına ve bölünmez bütünlüğüne sonuna kadar inanmış polisimiz şiddet gören kadınımıza son bir kıyak daha yapar. kocası çağırılır taraflar öpüşüp barıştırılır, bir daha yapmaması babacan bir tavırla kendisine tembihlenmiş olan kocasıyla birlikte eve gönderilir, tabi eve varınca adamın karakoldaki halim tavri kadına şiddet karşısında hak aramanın kutsallığını bir kez daha hatırlatmaya doğru evrimleşir..bu acı deneyim kadına en temel insan haklarının bile kocanın karısı üzerindeki neredeyse meşrulaşmış mülkiyet hakkının karşısında korunmaya pek de değer olmadığı bir kez daha öğretir..mission accomplished..bence hiç de ironik değil..
bunun şimdi de pek değişmediği aşikar salakça bir iyimserliğin manası yok aslında..ama işte yerinde bir mahkeme kararı görünce yazmadan edemedim..

18 Haziran 2009 Perşembe

home sweet home

kedileri kendimi bildim bileli sevmişimdir.belki de kedilerle dolu bir apartmanda büyümüş olmamdandır. üst katımızda oturan ev sahibelerimiz uzun süredir birlikte yaşayan iki kız kardeşti ve mahallenin bütün kedilerine yardım ve yataklık yapmayı ikinci meslekleri olarak benimsemişti..pencereden sarkıttıkları sepette bakkala sipariş parası değil kedi maması olurdu.mahallenin kedileri de bu çabaları daima takdirle karşılardı ve yavrulayacakları zaman(bu malesef çiftleşme zamanı için de geçerli.hiç bir mart ayını sukunet içinde geçiremedim) apartmanımızın kuytu köşelerini tercih ederlerdi..bu sadık ilişki biz oradan taşınana kadar sürdü..sonra uzunca bir süre kedilerle ilişkim kesildi..ta ki istanbulda evimin bahçesinde terk edilmiş iki tane sıçan bulana kadar..veteriner öleceklerini söyledi ama ben yaşayacaklarından emindim..uzun süre onları biberonla besledim..neyse ki büyüyüp kocaman kediler oldular..
ama onları eve aldığım gunden sonra benim hayatımda bir değişiklik oldu..artık yolda gördüğüm kedilere bakmadan geçemiyorum ve mutlaka bir iki laflıyorum.onların gözünden ne kadar tuhaf ve aptal gözüktüğümü düşünmek bile beni eğlendiriyor..evde kedi beslemeye başlayınca fark ettiğin şey hepsinin bir kişiliği olduğu aslında..büyük bir keşif değil ama rastladığın kedilere bakıp nasıl hayvanlar olduklarını tahmin etmeye çalışmak engellenemez bir dürtüye dönüşüyor bir süre sonra..yani kendiliğinden..
bugun bi projeye rastladım; kedi evleri projesi..hani çok yağmur yağdığında ya da hava çok soğuk olduğunda şimdi napıcak bu kediler diye düşündüğünde aklına ilk gelen şey "ama onların kürkleri var üşümezler ki" olur ya aslında öyle olmak zorunda değil; bu kedi evleri projesiyle parklara ve uygun köşelere kedilerin barınabilecekleri minik evler yerleştiriyorlar..şimdilik sadece şişli'de mıstık parkı'nda var ama herkes bulunduğu yer belediyesini bu projeden haberdar ederse sayıları artabilir..bence harika bi proje..onlara ait olan heryeri betonlarla doldurduktan sonra bu kadarını borçluyuz gibi geliyor..kaldı ki bu dünyada benim bir kediden üstünlüğüm nedir..koca bir hiç..bir sabah parktan geçip işime giderken güne yeni uyanan bi kedi görmek beni mutlu eder..tıpkı bunun gibi




http://bianet.org/bianet/biamag/113133-sokak-kedilerinin-de-baslarini-sokacak-evleri-olabilir

2 Haziran 2009 Salı

yerçekimini altetmekle ilgili kısa bir dans/mimarlık videosu



büyüleyici..


http://www.erikajanunger.se/